Sosyal medyada bugüne kadar o kadar çok teknik geliştirildi ki bu teknikler zaman içinde karmaşa oluşturabiliyor. Bu teknikler arasında olan pareto ilkesinden biraz bahsetmek gerekirse, her konuda elde ettiğimiz tüm sonuçların %80’i uğraşlarımızın %20 sinden kaynaklanıyor. Sosyal medya için de aynı durum geçerli olduğundan bu zahmetsiz süreci karmaşıklaştırmaya hiç de gerek yok.
80’e 20 kuralını bilmeyenleriniz için kısa bir açıklama yapalım. Tüm hayatımız boyunca yaşadıklarımızın %80’i, faaliyetlerimizin %20 sinin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Diğer adı ile pareto ilkesi ile dijital pazarlamada büyük yol katetmek mümkün. Bu ilkeyi biraz daha açarsak aldığımız malzemelerin %20 sini kullanarak haftanın %80 inde yemek hazırlamak mümkündür. Bir şirketin gelirlerinin %80’i faaliyetlerinin %20 sinin bir sonucu olarak karşımıza çıkar.
Birçok firmanın web sitelerinde uyguladığı yanlış yöntemler, kullanıcıların antipatik tepkilerine neden oluyor. Web siteleri satış için bir aracı olmaları ile beraber aynı zamanda bir iletişim dilidir. Bu iletişim dilini direkt olarak satış hedefli kullanmak, potansiyel ziyaretçileri daha ilk iletişimde geri adım attıracaktır. Bu neden ile pareto ilkesinden yola çıkarak “site paylaşımlarında bilgi verici paylaşımlara daha sık yer vermek gerekir.”diyebiliriz.
Pareto ilkesi aynı zamanda karşılıklı iletişimin önemini vurgular. Dijital pazarlama alanındaki en önemli eksiklik karşılıklı iletişimin pasif kalması. Sosyal medyada pazarlama taktiklerinizin işe yaramadığını düşünüyorsanız bahsettiğimiz detaya da dikkat ederek stratejinizi değiştirebilirsiniz.