Mobil Aksesuarda Markalı Ürün’mü Markasız Ürün’mü?

Tüm mobil aksesuarların ortak bir noktası varsa o da pahalı olmaları, hatta çoğunlukla orantısız bir şekilde pahalı olmaları. Tek bir parça plastikten oluşan ve saygın bir markanın ismini üzerinde taşıyan tablet stantları 100 TL’nin üzerine satılabiliyor. Tanıdığınız bir üreticiden düzgün bir Bluetooth klavye bulmakta zorlanıyorsunuz ki bu da 200 liranın altında olmuyor. Orijinal şarj aletleri markasız olanların beş katı fiyata satılabiliyor.

Bu da basit bir soruyu ortaya çıkarıyor: Markalı aksesuarlara neden para veresiniz ki? Hepsinde aynı donanım yok mu? Gerçek farkı anlamak ve sizin için önemli olup olmadığını görmek için markasız ya da markaya sahip olmayan aksesuarların artılarını ve eksilerini araştırdık.

 FİYATA, KALİTEYE KARŞI

“Markasız”, yani asıl ürünün üreticisi veya tanınmış iş ortakları tarafından üretilmeyen aksesuarların en çekici özellikleri şüphesiz ki düşük fiyatları. Teoride ekonomik olarak hesaplarsak, 250 TL yerine 50 TL’lik bir klavye alırsanız, birkaç ay sonra bozulsa ve değiştirmek zorunda kalsanız bile zarar etmeniz için 4 tane daha almanız lazım. Zaten büyük ihtimalle siz o kadar klavyeyi eskitinceye dek daha iyi modeller ortaya çıkmış olacak veya klavyeyi bağladığınız ana ürün de eskimiş olacaktır. Düşük fiyatlı ürünlere tüketicilerin daha az özen gösterdiği bir gerçek. Aksesuarı çantanıza atıp yollara düşecekseniz arzu edilebilir bir durum olabilir. Adi bir şey alsanız ve gideceğiniz yere vardığınızda bozulmuş olsa bile maddi kaybınız çok az olacağından buna değeceğini düşünebilirsiniz. Örneğin Apple’ın iş ortaklarından Logitech tarafından üretilen iPad klavyesi Logitech Ultrathin Keyboard Folio tam 334 TL’ye satılıyor. Oysa piyasada adı duyulmamış markalar taşıyan Bluetooth klavyeli kılıflar 40 TL’ye mevcut. Bunu alınca 300 liraya yakın kâr ettiğinizi düşünebilirsiniz ama bazen düşünülmesi gereken fiyat değil, ürünün kalitesi olmalıdır. Söylemeye bile gerek yok ki üreticilerin bu ürünleri çok düşük fiyatlara satabilmelerinin sebebi, bunları üretirken çok uğraşmamalarıdır. Kolayca bozulabilen düşük maliyetli parçalarla üretilen markasız aksesuarlar orijinal ürünlerin kalitesinden yoksunlar. Bu nedenle satın aldıktan kısa süre sonra bozulacaklarını öngörebilirsiniz. Ucuz olabilir ancak oldukça külfetli de olabilirler. Markalı ürünler aldığınızda sadece logoya para vermiyorsunuz, donanımızın çalışmasını garanti edecek süreçlere ve materyallere para ödüyorsunuz. Ne de olsa markalı ürün üreticisinin koruması gereken bir marka itibarı var. En endişe verici olan şey, markasız üreticilerin fiyatları düşük tutmak adına çoğunlukla sertifikasyon süreçlerini es geçmeleri. Bazen bunun nedeni sadece ürünün çıkış ülkesinde yasal olarak başvurmamaları oluyor, ama bazen de bunu özellikle es geçiyorlar. Sadece bir klavye alıyorsanız bunun pek bir önemi yok ama “çakma” bir şarj aleti aldığınızda cihazınız bunu tanımayabilir. En kötüsü, markasız şarj aleti o kadar sorumsuzca üretilmiş olabilir ki gerçekten tehlikeli hale gelebilir. Nasıl mı? Kanıtı bulmak için uzaklara bakmanız gerekmiyor. İnternet, orijinal olmayan şarj aletlerinin kötü kablolama nedeniyle patlayarak kullanıcıları yaralamasını gösteren video ve haberlerle dolu. Bazı durumlarda ölüme bile neden oldukları biliniyor. Geçen yıl bu sorun o kadar yaygın hale geldi ki Apple, tüketicilerin üçüncü parti iPhone şarj aletlerini çok ucuza orijinal Apple ürünüyle değiştirebilecekleri geçici bir af programı çıkardı. Bunu da risklerden habersiz olan insanların yaşamlarıyla kumar oynamamalarını sağlamak için yaptı. iOS 7’den itibaren iPhone ve iPad’ler kullanıcıları sahte ya da sertifikasız bir şarj aleti taktıklarında uyarıyor. Üstelik bu sorun cep telefonu şarj aletleriyle de sınırlı değil. Üçüncü parti dizüstü bilgisayar pillerinde da sürpriz patlamalar olabiliyor. Üzerinde yerleşik pil taşıyan her cihazda bu gerçekleşebilir. Problem, üçüncü parti ve markasız aksesuarların çoğunun Çin’den geliyor olması ki burada sahte ve ucuz elektronik aletler için iyi bir pazar var. Arzu edilen bir marka olduğu için Apple cihazları özellikle hedef alınmış durumda. O kadar ki sahte Çin’de sahte Apple Store’lar görmek bile mümkün. Elbette ünlü markalar da Çin’de üretim yapabiliyor ama bunlar bahsettiğimiz ürünlerden daha yüksek standartlarda üretiliyor. Tabii daha ucuz ve daha güvensiz olanlarının toptan alınıp ithal edilmesinin veya internet üzerinden doğrudan Çin’den Türkiye’ye satılmasının bir garantisi yok. Alışveriş sitelerine bakarken markasız ürünlerin birbirine ne kadar benzediğini, hatta üzerindeki marka etiketi dışında tamamen aynı olduklarını fark edebilirsiniz. Tahmin edeceğiniz üzere bunlar aslında tek bir fabrikadan çıkıyor ve gerçekten de çoğu zaman aralarındaki tek fark, sipariş üzerine son aşamada basılan marka logosu oluyor. Adil olmak gerekirse, ucuz ve markasız donanımların harcadığınız paraya değecek düzeyde iş yaptıkları yerlerde oluyor. Örneğin HDMI kablosu ya mükemmel şekilde çalışır ya da hiç çalışmaz. 15 liralık kablonun çalışmama ihtimali 150 liralık olana kıyasla biraz daha fazla olabilir ama kablo bozulsa bile size veya donanımınıza hiçbir zarar vermez. Ancak kablodan daha karmaşık bir şey, özellikle de şarj aletleri söz konusu olduğunda güvenli davranmak daha akıllıca olacaktır

 

İMİTASYON ÜRÜNLER

Markasız ürünler bir yana, bir de markanın adını ve logosunu aynen kullanarak sizi yanıltan imitasyon ürünler var. İmitasyon ürünlerden uzak durmanın en garantili yolu resmi satış kanallarından ürün satın almaktır. Örneğin Apple ürünleri için apple.com.tr’ye, Apple Store’lara ve Apple’ın sitesinde adı geçen resmi bayilere güvenebilirsiniz. GittiGidiyor ve sahibinden.com gibi önüne gelen herkesin satış yapabildiği yerlerde ise ürünlerin asıl kaynağını belirlemek zordur. Elbette daha genel bir kuralı da izlemek mümkün: Karşınıza çıkan fiyat gerçek olamayacak kadar düşük görünüyorsa büyük ihtimalle gerçek değildir. Orijinal donanımlar yüksek fiyatlara satılır. Maalesef büyük indirimlere ve çok ucuz ürünlere yer yoktur. Düşük fiyatlı imitasyon ürünler alacağınıza ikinci el orijinal ürünler almayı düşünebilirsiniz. Markasız ya da bilinmeyen markalı ürünler almayı düşünüyorsanız almadan önce araştırma yapın. Satın alma kararı vermeden önce yorumları okuyun. Baktığınız alışveriş sitesinde herhangi bir yorum yoksa başka bir sayfada arayın. Gerekirse Google’da “ÜrünAdı nasıl” gibi aramalar yaparak sonuca ulaşması deneyin. Önemli olan, denek olmadığınızdan emin olmanız. Eğer daha ucuz ve hakkında hiçbir yorum yapılmamış bir ürünle daha pahalı ve yüksek puanlar almış bir ürün arasında tercih yapmanız gerekirse bizce ikincisi kulağa daha mantıklı geliyor. Sonuç olarak, bir ürünün gerçekten kaliteli ve ucuz mu yoksa uyduruk bir şey mi çıkacağını kesin olarak bilmenin yolu yok. Ucuz ürünler iyi olabilirken pahalı olanlar da kalitesiz olabilir, ama onlar istisnadır ve kaideyi bozmamaları gerekir. Ünlü markaların fazla para istemelerinin haklı gerekçeleri var ve bu gerekçeleri dikkate almakta fayda var. Ucuz donanım yerine pahalı bir donanım alırsanız pişman olma olasılığınız düşer. Bunun sebeplerinden biri de müşteri hizmetlerinin büyük ihtimalle daha iyi olacağıdır. Yani bir ürünün gerçekten ucuz mu yoksa uyduruk bir şey mi çıkacağını kesin olarak bilmenin yolu yok.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık