Sosyal medyayı yakından takip ediyorsanız ya da haber izlemek hoşunuza gidiyorsa gün içerisinde karşınıza çok kez görüntülenmiş kazalar gelebilecektir. Dolayısıyla bu yayınlanan kaza görüntülerinin büyük bir bölümü araç içindeki kameralar tarafından çekiliyor. Dolayısıyla kaza anı da saniye saniye görüntülenmiş oluyor. Yurtdışında sıklıkla görmeye alışık olduğumuz bu durum aslında insanların da ilgisini çekmeye çalışmışlar ve bunu kendi avantajları yönünde kullanmaya başlamışlardır. Bu farkındalık son 5 yıl içerisinde ciddi ölçüde artarken artık bireysel araçlarda değil ticari araçlarda da bir zorunluluk haline getirilmiş durumda. Türkiye’de hizmet veren her ticari araç, servis aracı kamera ile denetleniyor olmak zorunda. Dolayısıyla burada kameralara olan ilgi de bunların çeşitlenmesine neden oldu. Bir markanın birçok modelde araç içi kamerası bulunuyor. Bunlar aslında mantık olarak aynı özelliği sahip olsalarda burada fiyat farklılıkları olabiliyor.
Araç içi kameralarda fiyat faktörünü belirleyen konu ise kameranın özelliği ve hafızasıdır. İyi kalitede bir cihazın görüntüyü kaydetmeme gibi bir durumu yoktur. bunun yanı sıra kaliteli bir kamera demek çözünürlüğü yüksek olan demektir. Satın aldığınız araç içi kameranız mutlaka görüntüyü gece ya da gündüz aynı kalitede sağlamak durumunda. Eğer ki gündüz kaliteli gece netlikte bir sorun varsa bu kamera modeli sizin için uygun olmayacaktır. Bir kameranın fiyatını belirleyen faktörler arasında çözünürlük en başta gelmektedir.
Her An İhtiyaç Duyulabilir
Bu şekilde kameralara kimin ne zaman ihtiyacı olabileceği asla belli olmaz bunun içinde aslında işe zorunluluk gözüyle bakmadan bir ihtiyaç olarak değerlendirmek gerekiyor.
